YAKINDAN TARİH

DEPREMDEN BİR GÜN ÖNCE 26 ARALIK 1939 Erzincan halkı olağan günlerinden birini yaşıyordu. Kışın bilindik yüzü haftalar önce kendini göstermiş ve yer yer insan boyunu bulan kar içinde, Erzincanlılar hayatlarını sürüyordu. Evler, kahveler, dükkanlar, okullar, hastaneler ve diğer kamu binaları, sanki bin yıl daha orada kalacakmış gibiydi. Halbuki çok azı hariç, hiçbiri bu gecenin sabahını göremeyecekti; içinde yaşayanlar içinde farklı bir şey söylenemezdi. Hastanelerde yüzerce hasta, okullarda bilerce yatılı öğrenci, her şeyden habersiz evlerinde uykuya dalan kadınlar, erkekler, çocuklar... Bu sıradan günün ardından, yarın onlar için tam bir kabus olacaktı. Bugün okuldalardı, bugün bakkalda sıra bekliyorlardı. Bugün zar zor kuruttukları tütünlerini sarıp keyifle içiyorlardı. Ahırdaki hayvanlarını yemleyen köylü, nöbet tutarken şafak sayan asker... Annesinin peşi sıra koşuşturan kızlar, kızları kovalayan oğlan çocukları.... Hepsi sadece bu gec

Milli Korunma Kanunu

Ekmek Kuyruğun da Bir Ka dın Gerek yeni kurulmuş cumhuriyetin eskiden kalan sorunları, gerek 2. Dünya savaşının getirdiği ekonomik sorunlar, gerekse de ağırlığı gittikçe artan tek parti döneminin otoriter anlayışından dolayı ülkede büyük ekonomik sıkıntılar yaşandığı bir ortamda çıkarılmış bir yasadır. Yasanın amacı tek parti döneminin otoriter anlayışı olmaktan ötede, 2. Dünya Savaşının yaratabileceği ekonomik sıkıntıları aşmaktı. Yasa uygulamada beklenen yararı sağlayarak savaş koşullarının sebep olduğu bunalımları çözmede önemli bir işlev görse de beraberinde pek çok başka soruna da sebep olmuştur. Varlık vergisi, Toprak mahsulleri vergisi gibi bu yasada halkın huzurunu bozmuş, hükumete olan güvenini sarsmış ve CHP ye ağır faturalar çıkarmıştır. Pek bilinmeyen nokta ise, parti programında özel teşebbüsün güçlendirilmesi ve devletin ekonomiden çekilmesini savunan ve ilk döneminde bu politikalarını başarıyla uygulayan Demokrat Partinin, ekonomide işler kötüye gitmeye başladığın

9:05 "Bak Kılıç, bir tarih göçüyor."

Saray hiç bitmeyecek bir sessizliğe gömülmüştü. Doktoraları başucunda durmuş, artık an meselesi olan feci sonu bekliyorlardı. Rıza Soyak, Hakkı Tekçe ve biricik dostu Kılıç Ali ... Onlar da Türk tarihinin en büyük şahsının son anlarına tanıklık ediyorlardı. Kılıç Ali:"Hayatına kast edilmemesi için icabında canımızı bile fedaya azmetmiş olduğumuz Atatürk hepimizin gözleri önünde, güpegündüz hayata veda edip gidiyor, herkes ellerini kavuşturmuş acz içinde bekliyor! Aman Ya Rabbi !" Hasan Rıza Soyak, bir ara Kılıç Aliye baktı:" Kılıç bak, bir tarih göçüyor." dedi. Saat tam 9'u 5 geçiyordu. O anda masmavi gözleri son kez açıldı, başını sertçe sağa çevirdi. Ata, son nefesini vermişti. Hastalığı ve Hastalığın Seyri İştahsızlık, halsizlik, kaşıntı ve burun kanamaları hastalığına dair semptomlar olarak kabul edildiğinde, karaciğer rahatsızlığı geçirdiği kesindir. Fakat günümüzde ne tür bir karaciğer hastalığı olduğu tartışılmaktadır. Ağırlıklı gö

Türkiye'de Yaşanan En Büyük Depremler

Deprem Deprem; zamanını bilemediğimiz, olmasını engelleyemediğimiz ve kaçamadığımız düşmanımız. Deprem kuşağında olan ülkemizde, yeterince önlem almadığımız ve hazırlanmadığımız için büyük kayıplar verdik. Geçmişte yaşanan büyük depremlere dair bir liste tutmak yaşanan kayıpların büyüklüğünü görmemizde fayda sağlayacaktır.

Etiketler

10 kasım 1938 1939 1942 1950 27 aralık 27 Aralık 1939 27.12.1939 32962 9'u 5 geçe

Anıtkabir Atatürk'ün ölümü Belger Bolu Depremi CHP Çaldıran Depremi Çaresizlik demokrat parti deprem DP dünya savaşı ekonomi ekonomik kriz el koyma Erbaa depremi Erzincan Erzincan depremi Erzincanlılar Etonografya Müzesi Fissenger Hakkari Depremi İnönü İrdalp İsmet İnönü karaborsa Kılıç Ali Ladik Depremi Lice Depremi Milli Korunma Kanunu Mim Kemal Öke Mustafa Kemal Atatürk Mustafa Kemal'in ölümü Rıza Soyak seçim Sİroz Türkiye'de deprem Türkiye'de Yaşanan En Büyük Depremler Umut Varto Depremi

Daha fazla göster Daha az göster

Blogger tarafından desteklenmektedir

Yakından Tarih