Milli Korunma Kanunu

Ekmek Kuyruğunda Bir Kadın
Gerek yeni kurulmuş cumhuriyetin eskiden kalan sorunları, gerek 2. Dünya savaşının getirdiği ekonomik sorunlar, gerekse de ağırlığı gittikçe artan tek parti döneminin otoriter anlayışından dolayı ülkede büyük ekonomik sıkıntılar yaşandığı bir ortamda çıkarılmış bir yasadır. Yasanın amacı tek parti döneminin otoriter anlayışı olmaktan ötede, 2. Dünya Savaşının yaratabileceği ekonomik sıkıntıları aşmaktı. Yasa uygulamada beklenen yararı sağlayarak savaş koşullarının sebep olduğu bunalımları çözmede önemli bir işlev görse de beraberinde pek çok başka soruna da sebep olmuştur. Varlık vergisi, Toprak mahsulleri vergisi gibi bu yasada halkın huzurunu bozmuş,  hükumete olan güvenini sarsmış ve CHP ye ağır faturalar çıkarmıştır.

Pek bilinmeyen nokta ise, parti programında özel teşebbüsün güçlendirilmesi ve devletin ekonomiden çekilmesini savunan ve ilk döneminde bu politikalarını başarıyla uygulayan Demokrat Partinin, ekonomide işler kötüye gitmeye başladığında, yani 1956 yılında, savaş dönemi için çıkarılan bu yasayı çok daha ağırlaştırarak uygulamaya sokmasıdır. Bu DP içinde ağır bir fatura çıkarttı. Önce %10'luk bir oy kaybına yol açan bu politika, daha sonra darbenin sebeplerinden biri olarak kendini gösterdi.



Yasanın Çıkışı



Milli Korunma Yasası 2. Dünya Savaşı sırasında çıkarılmıştır. Bu savaş esnasında dünyada yaşananları kısaca şu sözlerle anlatalım. Türkiye'nin nüfusu 20 milyondu ve bu savaşta dünyada kayda geçirilebilen 80 milyon insan öldü. Dünyanın hiçbir yerinde işler iyi gitmiyordu ve Türkiye'de bundan nasibini fazlasıyla alıyordu.Türkiye'de ithalat-ihracat dengeleri bozulmuş, savaşın etkisiyle tüm ekonomik göstergeler tersine dönmüş ve  belirsizlik ortamı hakim olmuştu. Aynı dönemde Rusya'da on binlerce kişi açlıktan ölmüş, Avrupa'da vatandaşlara zorunlu çalışma koşulları getirilmiş, ABD'de mahkumlar hapishanelerde  ve Almanya 13 milyon Yahudiyi toplama kamplarında zorla çalıştırmıştı. Türkiye'de diğer dünya ülkeler gibi ekonomisini savaş koşullarına uydurmak zorunda kalmıştı.

Savaşa girmemesine rağmen Türkiye 1 milyon askeri hazırda tutmaktaydı. Bu o dönemin nüfusuna oranla %5 askerleşme demekti. (Bugün için olsaydı 4 milyon asker hazırda bekliyor olurdu.) Bu, 1 milyon çalışanı (çiftçi, işçi, esnaf, memur vs. vs.) ekonomiden çekip, bakılması gereken askerler haline sokmaktı. Yarattığı bunalım hayli fazla olsa da henüz sadece 20 yıl önce, böyle bir savaşın ardından yok olmanın eşiğine gelmiş bir ülke için daha düşük bir önlem öngörülemezdi.

Yasa Refik Saydam'ın başbakanlığında, 18 Ocak 1940 da Milli Korunma Kanunu " Seferberlik ve savaş durumunda devletin iktisadi ve milli müdafaasını takviye amacıyla" çıkarılmıştı. Yürürlüğe girmesi için böyle bir durumun TBMM'ye bildirilmesi koşulu konmuştu ve Refik Saydam hükumeti 26 Ocakta 1940 da Meclise yasanın yürürlüğe konulacağını bildirdi.

Yasanın İçeriği


Kanun uygulandığı her iki dönemde de (1940-42 CHP/ 1956-1960 DP) devletin ekonomiye etkin müdahalesine olanak vermiş ve hükumete fiyatları belirlemek, ürünlere el koymak, zorunlu çalışma yükümlülüğü getirmek gibi geniş yetkiler vermiştir.

Kanun ilk çıktığında 6 bölümde 68 madde ve 4 geçici maddeden oluşuyordu. DP döneminde bir kaç maddesi değişmekle beraber gerisi aynen uygulamaya konmuştur.

1. Bölüm Genel Hükümler
2. Teşkilat
3. İktisadi Hükümler
4. Mali Hükümler
5. Cezai Hükümler
6. Geçici Maddeler

Kanunun hükumete verdiği yetkiler, İstiklal Harbi (yada bugünkü adıyla Kurtuluş Savaşı ) döneminde tanınan yetkileri dahi aşmaktaydı. Sanayi, maden, ticari ve zirai kuruluşların denetimi ve kontrolü hükumete verilmiş, gerekirse hükumetin bu kuruluşlara el koymasına izin verilmişti. Hükumet vatandaşa zorunlu çalışma mükellefiyeti verebiliyor, uymayanları polis zoruyla çalıştırabiliyordu. İşçiler madenlerden ve sanayi kuruluşlarından geçerli bir özür belirtmeden çıkamıyor, hatta mesaiyi bile terk edemiyorlardı. Devlet basit nedenlerle pek çok kuruluşa bedelini ödeyerek ( bedeli de yine hükumet belirleyerek) satın alabiliyor ya da el koyabiliyordu. Aynı şey her türlü ürün ve araç içinde geçerliydi. Hükumet istediği kişinin malına el koyabiliyor ve istediği kişiye ücretle yada hibe olarak verebiliyordu. Un ve değirmenlere sebep göstermeksizin el konulabiliyordu.

Kanun yürürlükteyken, İş Kanununun çocuklar ve kadınlar için olan koruyucu hükümleri yok sayıldı. Örneğin bir ağır sanayi fabrikasında ya da madende çocukların çalıştırılması yasakken, Milli Korunma Kanunu bunu geçici bir süre için dahi olsa serbest bıraktı. Bunlardan başka hükumet, işçilerin çalışma sürelerini günlük 3 saat arttırdı. Yine bu kanunla bayram tatilleri ve haftalık izinler kaldırıldı. Kimse hükumetten izin almadan bir mal üretemiyor ve satamıyordu.

Kanun ayrıca mal darlığını, stokçuluğu, tekeli ve fiyat zammını da yasakladı.

Kanun gereği tüm ulaşım araçları istenildiğinde hükumete devredilecekti. Aksi halde polis zoruyla el konulacaktı.

Kanun çiftçiler içinde bazı maddeler içeriyordu. Örneğin hükümetin emrettiği ürünlerin mecburi olarak ekilmesi, hükumet istediğinde tarım araçlarının, ekinlerin ve hayvanların ücreti karşılığında (yine ücreti hükumet kendisi belirliyor) mecburi satışı gibi...

Yasanın Sonuçları


Milli Korunma Kanunu isteneni yerine getirip ülkeyi olası bir savaşa karşı yeterli kılsa da, sonuçları halk için tam bir felaket oldu. Mesele sadece ekonomik sıkıntı olmanın ötesinde devlete ve CHP'ye olan güvesizlik ve bozulan toplumsal huzurdu. Bunu şu şekilde örnekleyebiliriz:

1) Halkın elinden, aç bırakılmak pahasına gıda maddeler toplanmış, bu gıda maddeleri toplama ve depolamadaki beceriksizlik yüzünden yol kenarlarında ya da ambarlarda çürütülmüştü. Halkın bunu görmesi, hükumete öfkelenmesi ve her olumsuzluktan onu sorumlu tutmasına yol açtı

2) Kanunu kötüye kullanan bazı memurlar ve partinin önde gelenleri, halktan kanun gücüyle aldıkları araçları, mülkleri, gıda maddelerini kendilerine ya da yakınlarına peşkeş çekmiş, stokçularla iş birliği yaparak halkın aleyhine maddi menfaat sağlamıştı. Bu halkın güvenini kökünden sarstı.

3) Belki de insanları en çok bezdiren karaborsacılık  oldu. Hükumet gıda ve tüketim mallarına el koyduğunda fiyatlar arttı ve halk karaborsa yaygınlaştı. İki sene içinde enflasyon %500 arttı. Sonunda ekmek, şeker gibi temel gıda ürünleri karneyle verilmeye başlandı. Yine de karaborsa durdurulamadı ve hükumet karaborsayla mücadelede başarısız oldu.

Kanun savaşın sona ermesinden kısa bir süre sonra yürürlükten kaldırıldı. Fakat CHP için sonuçlar yıkıcıydı. CHP halk desteğini önemli ölçüde yitirdi ve uyguladığı diğer politikalarında etkisiyle çok büyük bir tepki topladı. 1946 da seçimleri kaybetme korkusuyla açık oy-gizli sayım usulüyle seçime gitse de 1950 de DP ye yenilmekten kurtulamadı. DP , CHP'nin bu politikalarını siyasi ömrü boyunca bir seçim propagandası olarak başarılı şekilde kullandı.

Bunlar CHP'nin günah ve sevaplarıydı.

Demokrat partinin Milli Korunma Kanunu


1950'de iktidara gelen DP, liberal ekonomik politikalar ve Marshall Planından sağladığı yararla ülkede bir refah havası estirdi. Düşen enflasyon, artan milli gelir ve teşvik edilen özel sektör ekonomiyi canlandırdı. Ekonomi 1938-1950 yılları arasında ortalama %3 büyürken, bu rakam 1950-1954 yılları arası %13 olmuştu. Bu DP'nin altın dönemiydi.

Fakat bu planlı bir kalkınma modelinden kaynaklanmıyordu. Tam aksine popülist politikalarla ve hesapsız bir savurganlıkla büyüyen ekonomi, 1954 yılı sonunda çark etti. Parti programında yer alan özelleştirmeler yapılamadığı gibi KİT'lerin sayısı arttırıldı. Yabancı sermayenin planlandığı gibi Türkiye'ye ilgi göstermemesi ise bu ekonomik refah rüzgarının sonunu hazırladı.

1954 te ülkede şeker sıkıntısı baş gösterdiğinde Ekonomi ve Ticaret Bakanı olan Fethi Çelikbaş talihsiz bir şekilde "psikolojik" açıklamasını yaptı. Yıl bitmede onlarca gıda ve tüketim maddesi karaborsaya düşünce durumun "psikolojik" olmadığı anlaşıldı.Şeker sıkıntısının giderilememesi üzerine İstanbul ve İzmir’de şeker karneye bağlandı. Ardından kahve sıkıntısı başladı.

Ertesi sene ülkede devlet dağıtmasa nal çivisi bile bulunamaz hale geldi. Plansız gerçekleşen büyüme ve beklenen yabancı sermayenin gelmeyişi DP'nin tüm planlarını bozmuş ve kıtlık yavaş yavaş geri gelmeye başlamıştı. Öyle ki kağıt yokluğundan gazetelerin ebatları dahi küçültüldü. Bunların yanında iç politikadaki olumsuzluklarında etkisiyle ülkede huzur ortamı sarsıldı. Sonunda ekonominin iflasın eşiğine geldiğini fark eden DP, artık aralarında çokta bir farkın kalmadığı tek parti döneminin CHP'siyle aynı şeyi yaptı, "Milli Korunma Kanunu" 1956 'da tekrar yürürlüğe kondu.

DP, Milli Korunma Kanununu uygulamakta başarısızlık göstermek istemiyordu, çünkü sonuçlarının ne olacağının farkındaydı. Bu yüzden kanuna uymayanlar için konulan cezalar ilk seferkinden kat ve kat fazlaydı. Örneğin para cezaları öncekine oranla 10 kat, hapis cezaları ise 6 kat arttırıldı. Ardından İstiklal Mahkemelerini andıran " Milli Koruma Mahkemeleri " kuruldu. Alınan bu önlemlere karşın; teneke, çivi, demir, nal mıhı, benzin kömür, lastik ve gaz yağı gibi önemli maddelerin darlığı, 1956 yılında da giderilememiştir.

Koşullar gittikçe ağırlaşmış ve devlet halkın boğazına yapışır hale gelmiştir. 21 kuş yerine 25 kuruşa düğme satan terziyi 3 yıl ticaretten uzaklaştırma, 11 yerine 12 kuruşa tuz satan seyyar satıcıya 6 ay hapis verilmesi gibi ... Arabalara, traktörlere, gemilere yakıt tartılarak verilmeye başlanmış, İstanbul plakalı araçların "tasarruf"? amaçlı şehir dışına çıkması yasaklanmıştır. DP millet vekili Ahmet Gürkan ise durumu en güzel anlatan şu cümleleri mecliste kurdu : “Köylü armudunu, elmasını şehre götürüyor, tutmuşlar armudun etiketi yok diye köylüyü yakalayıp götürmüşler. Halbuki adamın ne etiketten ne bir şeyden haberi var. Zavallı armutçu 3 ay hapis yatmıştır. Bizim maksadımız bu mu idi?” 

1957 yılında da ekonomik sorunlar ve aşırı cezalar giderilemedi. Muhalefetin sert tepkisi sürerken DP içinden de sesler yükselmeye başladı. 

Esnaf malını yarı fiyatına düşürüp, onu da veresiye satmaya başladığı sıralarda, bugün dahi sıkça karşılaştığımız bir argüman peydah oldu : "CHP'nin suçu". Bazı  DP'liler kendilerini kurtarmak gayesiyle bu argümana sıkıca tutunarak, her fırsatta bu söylemi yineledi.

Sonunda balon DP'nin elinde patladı. 1 Dolar 8 TL oldu, dış borç 1950 de devralınanın iki katına çıktı, Merkez Bankası karşılıksız para basarak 32 yılda basılan paranın iki katını piyasaya sürdü. Türkiye'nin içine düştüğü bu zor koşullardan sonra, Dünya Bankası, Ankara’dan temsilcisini çekerek, yardımı kesmiş; Amerika da ekonomik reform yapmaya karar verinceye kadar, Türkiye’ye daha fazla yardım yapamayacağını açıklamıştır. Hükumetin yaptığı devalüasyonla paranın değeri üçte bir düştü. Sonrasında ise 50 yıl boyunca bir gelenek gibi peşimizi bırakmayan İMF'nin ekonomik reçetelerinin ilki uygulanmaya başlandı. 

Bu kanun DP'ninde sonunu getirmiş, önceki seçime göre %10 oy kaybettirmişti. 1960 yılına gelindiğinde ise asker, diğer sebeplerin yanında Milli Korunma Kanununun yol açtığı kıtlık ve huzursuzluğu bahane ederek darbe gerçekleştirdi. Belki de iktidar seçimle el değiştirse yahut Adnan Menderes idam edilmese Cumhuriyetin bu dönemi bir sır gibi saklanmayacak, aynı ekonomik hatalar şekil değiştirerek yıllar içinde defalarca tekrarlamayacaktı.

İşte buda  DP'nin günah ve sevaplarıydı.

Yorumlar

Adsız dedi ki…
How to Make Money at the Top Online Casino - WorkTomake
BetOnline casino offers 메리트 카지노 new players an incredible หารายได้เสริม welcome bonus. It 1xbet korean gives them a chance to play real money games and win real money with their bonuses.
AUTOBETCASINO dedi ki…
autobet เว็บเดิมพันที่ครบวงจร หากใครที่กำลังมองหาเว็บเพื่อการเดิมพันที่น่าสนใจ หรือใครที่กำลังมองหาช่องทางการทำเงินแบบง่ายๆ ทางลัดที่ autobet
ColBet Colombia dedi ki…
Si eres un amante de los deportes y te gusta vivir la emoción de los partidos de una forma diferente, en Betsson Colombia hay un lugar para ti.
Betsson dedi ki…
Las apuestas deportivas son las favoritas de muchos usuarios de Betsson Chile, debido a que en esta sección pueden disfrutar de miles de partidos, eventos deportivos, torneos, entre otros.
Nammint222 dedi ki…
The website recommends eating all 5 food groups.อาหารหลัก 5 หมู่